İran’ın Nükleer Tehditleri ve Batı İle İlişkileri

İran’da, ülke ekonomisini kalkındırma vaadiyle seçilen reformist cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın atanmasıyla Dışişleri Bakanı olarak göreve gelen Abbas Arakçi, Batı’yı nükleer silahlarla tehdit etti.

2015 yılında BM Güvenlik Konseyi üyeleri ile imzalanan ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak bilinen nükleer anlaşmayla kaldırılan yaptırımların yeniden uygulanması tehditlerine karşı cevap veren Arakçi, Batı’nın tüm BM yaptırımlarını tekrar uygulama tehdidi ile İran’ın nükleer silah üretme yasağını kaldırabileceğini açıkladı.

Arakçi, Batı’nın baskısının İran’ı binlerce yeni ve son derece gelişmiş makineyi sistemlerine sokmaya yönlendirdiğini belirtti. Avrupa ülkeleri ise, İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliği yapmayı reddetmesi üzerine gensoru önergesiyle tepki gösterdi.

İran’ın nükleer programının güvenliğinin Batılı ülkelerle yapılan anlaşmayla garanti altına alınmadığını vurgulayan Arakçi, nükleer silahların İran’ın güvenlik stratejisinin bir parçası olmadığını söyledi. Ancak, İran’daki politikaların Batı’nın isteklerine uymaya zorlandığını ve yaptırımların kaldırılmadığını belirtti.

Belirtmek gerekirse, İran’ın nükleer silah sahibi olmasına engel olan fetvanın sadece İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından iptal edilebileceğini Arakçi vurguladı.

İran-Rusya İlişkileri ve Bölgesel Durum

İran’ın Rusya’ya balistik füze tedarik ettiği iddialarını reddeden Arakçi, birlikte çalışmanın meşru olduğunu savundu. Gazze’de ateşkesin, bölgede hareketlenmelere neden olabileceğinden endişe etti.

Hamas’ın ateşkesi kabul etmesinin İsrail için bir yenilgi anlamına geleceğini düşünen Arakçi, Gazze’de karmaşık bir durumun beklendiğini belirtti. Öte yandan, Hamas lideri İsmail Haniye’ye yapılan suikasta da değinen Arakçi, diplomatik savaşı önlemeye çalıştığını söyledi.